
Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül, filyasyon uygulamasına sadece devlet hastanelerinde çalışan diş hekimlerinin değil fakültelerdeki uzmanlık öğrencilerinin de çağırıldığını belirterek, şu anda yüzlerce diş hekiminin sahada, filyasyonda çalıştığını bildiriyor. Gül, sağlık emekçilerine yönelik şiddetin pandemiyle birlikte artarak devam ettiğini, insanların hastalığa ve sağlık sistemine olan öfkelerini tümüyle filyasyon ekiplerine yansıtabildiğini belirtiyor. Birçok meslektaşının enfekte olduğunu hatırlatan Gül, “Kayıplarımızın acısı yüreğimizde ve bu süreçte sağlık emekçilerinin süregelen hiçbir sorunu çözülmediği gibi Kovid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesine yönelik düzenleme de pandemide 10’uncu aya gelmemize rağmen bir türlü yapılamadı. Göstermelik genelgelerle oyalanıyoruz” diyor.
UZAYAN MESAİLER GÜVENLİK SORUNU YARATIYOR
Kovid-19’a karşı verilen koruyucu ekipmanların kalitesiz ve yedeksiz olduğunu, birçok filyasyon çalışanının kişisel koruyucu donanımını kendisinin temin ettiğini söyleyen Gül, yaz aylarında verilen naylon tulumlarla kış koşullarında çalışmanın mümkün olmadığını belirtirken, bu tulumların kadın filyasyon görevlilerinin bedenine uygun olmadığının da altını çiziyor. Filyasyon çalışanları için dinlenme ve hijyen alanlarının yetersizliğini vurgulayan Gül, sağlıkçıların tuvalete gitmemek için su içmediğini, geç saatlere kadar uzayan mesailer nedeniyle kadın sağlık çalışanları için güvenlik sorunu orta çıktığını anlatıyor.
24 SAAT KREŞ HİZMETİ SAĞLANMALI
“Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansıması olarak çocuk bakımı ve ev işleri de kadına görev olarak yükleniyor. Salgın döneminde getirilen izin-istifa yasakları, okulların kapatılması gibi kararlar nedeniyle özellikle kadın sağlık çalışanlarının yükü artmış durumda. Zaten artmış olan iş yükü, enfekte olma ve yakınlarını enfekte etme endişesi, eve ve aileye ilişkin kaygılar, eşit paylaşılmayan sorumluluklar stresi daha da büyütüyor. Özellikle çocuk bakımının sorun olması eşler arasında sıkıntı yaratıyor, aile huzuru da bozuluyor. Eşlerden ikisi de sağlık çalışanı ise her şey daha zor” diyen Gül, bu durumda en önemli ihtiyacın kreş olduğuna dikkat çekiyor.
“Okulların kapalı olduğu bu dönemde sağlık kuruluşları gerekli önlemleri alarak 24 saat kreş hizmetini mutlaka sağlamalı. Ayrıca 24 haftanın altındakiler de dahil olmak üzere hamile sağlık çalışanlarına idari izin hakkı tanınmalı” diyen Gamze Burcu Gül, diğer acil taleplerini şöyle sıralıyor:
Sağlık emekçilerine düzenli olarak Kovid-19 taraması yapılmalı.
Özellikle filyasyonda görevlendirilen sağlık emekçilerine yeterli sayıda ve nitelikte koruyucu ekipman sağlanmalı, böylece hem enfeksiyon riski azaltılmalı hem de kendilerini güvende hissetmeleri sağlanmalı
Dinlenme, beslenme, hijyen ve ulaşım ihtiyaçlarına yönelik düzenlemeler yapılmalı.
Dünyada 130 ülkede Kovid-19 meslek hastalığı sayılıyor, ülkemizde de yasal düzenlemeyle meslek hastalığı olarak kabul edilmeli.
İzinler ve ödemeler konusunda verilen sözler tutulmalı.
"İNSANLIK ONURUNA AYKIRI BİR DURUM BU"
Handan ve Seda’nın ortaklaştığı meselelerden biri elbette çocuk bakımıyla ilgili yaşadıkları sıkıntılar. Handan izinlerin de kaldırıldığı bir süreçte hissettiklerini şöyle dile getiriyor: “Gece 12’de eve dönüyorsunuz, çocuğunuza bakan kimse yok... İdarecinin inisiyatifine kalıyorsunuz, yalvarmak zorunda kalıyorsunuz. İnsanlık onuruna aykırı bir durum bu!”
Seda oğlu evde tek kalamayacağı için salgın süresince, salgından korumak için uzak durması gereken anne ve babası ile yaşamaya başlamış. “Evde dahi maske kullanmaya çalışıyorum ama oğlumla aynı odada kalıyoruz ve uyurken maske takamadığım için ister istemez evdekilere de bulaşma riski oluyor. En çok tedirgin olduğumuz şeylerden biri o, virüsü aileye taşımak... Bir sürü arkadaşımdan biliyorum, görmüyor, gitmiyor ailesinin yanına sırf virüsü bulaştırmamak için. Okullar kapalı olunca, bakıcı da risk, bulmak da sıkıntı böyle bir durumda, zaten kimse de sağlık çalışanına gelmek istemiyor.
FİLYASYONUN BİR MESAİSİ VAR AMA GERÇEKLİĞİ YOK
Bazen gündüz bazen akşam vardiyasında çalışan kadınlar ellerindeki vakaları yetiştirmek için yoğun bir tempoda ve baskı altında çalışıyorlar. Handan, “Mola verilmeden elinizdeki vakaların bitirilmesi gerekiyor. Elinizdeki vakaların bitirilmesi isteniyor, bu vakalar bitmeden dönemezsiniz. Bir mesai kavramı yok, saat 9-16.30 arası çalışmanız öngörülüyorsa da elinizdeki vaka bitmediyse kuruma döndüğünüzde ‘Peki neden bu kadar vaka kaldı?’ tarzında mobbinge uğrayabiliyorsunuz” diyor.
Seda uzun saatler yoğun çalışmanın ve dinlenememenin ev yaşantısını nasıl etkilediğinden bahsediyor: “Çok sık yorgunluk ve stres kaynaklı başım ağrıyor, migren tarzı ağrılarım var. Bu sabah oldu daha. Oğlum geldi izin günümde, benimle bir arada olmaya çalışıyor, sabah erken, daha kahvaltı hazırlamamışım ona. Oğlum dedim çok başım ağrıyor. ‘Ya anne sen bunu biraz bahane mi yapıyorsun’ dedi bana, çünkü o kadar sık duyuyor ki benden bunu...”
Gece eve dönüşler ise kadınlar için ayrı bir sorun. Seda, gece yarısı biten mesaiden sonra evlerine bırakan bir aracın olmadığını, kendi aracı olmasa 45 km uzaktaki evine nasıl gideceğini bilemediğini söylüyor.
-
Kamuda çalışan diş hekimleri 14 Şubat’ta iş bırakacak: Çalışma koşulları ve özlük haklar iyileştirilmeli13.02.2025
-
Oda Başkanımız Serkan ER Dişhekimliği fakülteleri ve dişhekimlerinin sorunlarına dikkat çekti.27.11.2023
-
BASIN AÇIKLAMASI - 17 NİSAN 2012 TARİHİNDE BİR HASTA YAKINININ BIÇAKLI SALDIRISI SONUCU YAŞAMINI YİTİREN DR. ERSİN ARSLAN’I SAYGIYLA ANIYORUZ.17.04.2023
-
Barınakta ‘sevgi’ ve ‘empati’ mesajı27.12.2022
-
Sahte diş kliniklerine dikkat!03.01.2023
-
21-27 KASIM TOPLUM AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI HAFTASI ve 22 KASIM DİŞHEKİMLİĞİ GÜNÜ21.11.2022
-
ANKARA EMEK MESLEK ÖRGÜTLERİ: “TERÖRÜ LANETLİYOR, YAŞAMI SAVUNUYORUZ”15.11.2022
-
Diş hekimlerine yeterli kadro verilmiyor, ‘illegal’ klinikler açılıyor14.10.2022
-
Aile Diş Hekimliği Modeli, belirsizliklerle uygulamada20.08.2022
-
Ekonomik krizle derinleşen yoksullukta ağız ve diş sağlığı da etkilendi27.07.2022