Ağız - Diş ve Çene Cerrahisi
.jpg)
Ağız,Diş ve Çene Cerrahisi; ağız içerisinde yer alan hem yumuşak ( yanak, damak, dil ,dudak ,kaslar vb..) hem de sert dokularda (dişler, kemikler) gelişen kistik veya tümöral patolojilerin tedavilerin yanı sıra diş ve çene kırıkları,sürmüş yada gömük kalmış dişlerin çıkartılması veya sürdürülmesi, protez yapımına yardımcı olmak amacıylaAğız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı yapılan düzeltmeleri içeren bir anabilim dalıdır. Çene-yüz bölgesi ağrıları, çene eklemi hastalıkları, tükürük bezi rahatsızlıkları çene-yüz deformitelerinin düzeltilmesi de çene cerrahisinin çalışma alanı içindedir.
Bunlarla beraber bazı sistemik hastalıkların ağız içinde ki bulgularının teşhisi, tedavisi ve kontrolleri de yapılmaktadır. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Dişhekimliği Fakültesi Klinik Bilimlerine bağlı bir anabilim dalıdır.
Rutin oral cerrahi işlemlerin çoğu sınırlı uyuşturma altında yapılmaktadır. Ayrıca dental fobilerinden, bulantı reflekslerinden ve mental retardasyondan dolayı ameliyat olamayan hastalara genel anestezi ya da sedasyon altında müdahale edilebilmektedir. (Lokal anestezi operasyon yapılacak bölgeye anestezik madde enjekte edilerek sadece ilgili bölgenin uyuşturuldu anestezi tekniğidir. Genel anestezi damar içi ilaçlar ve bayıltıcı gaz verilerek narkoz halinin sağlandığı anestezi tipidir.
Çoğunlukla korkulu ve endişeli hastalarda, mental retarde kişilerde ve lokal anestezinin yeterli olmadığı vakalarda ve çocuk hastalarda tercih edilmektedir. Sedasyon ise hastaya sadece damar içi ilaçlar verilerek yarı uyur halin sağlandığı anestezidir. Sedasyonun uyuşturucu etkisi yoktur, dolayısıyla cerrahi yapılacak bölgenin uyuşması için hastalara ayrıca lokal anestezi de yapılmaktadır)
PROTEZ
Dişlerin ve çevre dokuların çeşitli nedenlerle madde kaybına uğradığı ya da tamamen yok olduğu, yani kaybedildiği durumlarda, onları onarmak ya da yerine konması için kulllanılan, hazırlanmış materyallere protez adı verilir.
Protezde, hastanın kaybolan fonksiyonları tekrar kazandırılmaya çalışılırken, aynı zamanda bozulan konuşmasının da düzeltilmesi ve estetik görünümün de daha iyi olması amaçlanmaktadır. Böylelikle büyük oranda kaybedilen ağız sağlığı düzeltilirken toplum içinde eksik ya da harap olmuş dişlerle yaşamak zorunda kalan bireylerin psikolojik açıdan da desteklenmesi sağlanır. Çünkü bu şekilde yaşamlarını ( bir süre de olsa ) sürdürmek zorunda kalan bireyler, öncelikle gülmeyi unuturlar.
Bu da fonksiyonel bozuklukların yanı sıra, insanlarda kendine güven duygusunun zedelenmesine neden olur. Bu tip hastalara yapılan çeşitli protezlerle insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanır.
Dişlerin kaybedilmesi sonucunda yapılan protezler genel anlamda iki türlüdür:
1.Ağızda kalan dişlerin üzerine yapılan ve hasta tarafından çıkartılamayan kron , köprü gibi SABİT PROTEZLER
2. Hasta tarafından istenildiği zaman takılıp çıkartılabilen HAREKETLİ PROTEZLER
Ortodonti
.jpg)
Ortodonti kelimesi, Yunanca'da ortho düzgün ve odons diş kelimelerinden oluşmaktadır. Ortodonti anabilim dalı, dişlerin diş kemikleri (alveolar kretler) üzerinde düzgün şekilde yerleşmesi ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi ile ilgilenen Diş Hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır. Her ne kadar düzgün diş anlamına gelse de, kelime anlamını aşan Ortodonti bölümü, günümüzde sadece dişleri değil, alt ve orta yüz düzensizliklerini de tedavi etmektedir.
Ortodonti dalı, alt ve üst çenenin kafa kaidesine ve birbirlerine göre konumunu ve dişlerin ilişkilerini üç boyutlu olarak inceler. Son yıllarda ortodontide yeni gelişen uygulamalarla; bir çok tedavi için artık yaş sınırı ortadan kalkmıştır. Yetişkin hastalar için de tedavi seçenekleri olmakla beraber, estetik yaklaşımlarla hasta memnuniyeti ve konforu ön plana alınarak, ortodontik tedaviler başarıyla gerçekleştirilmektedir.
İmplant
.jpg)
İmplant günümüzde doğal dişlere en yakın alternatiftir, İmplant yapılan diş, geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlar. İmplant yöntemi yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir. Bugün implantın, 21. yüzyılda üzerinde en çok çalışılacak olan diş tedavi şekli olduğu anlaşılmaktadır.
Doğru teşhis, yeterli bilgi, tecrübe ve ekipmanla uygulandığında diş implantı, hasta ve hekim açısından başarılı sonuçlar verebilen bir tedavi şeklidir. Kısaca implant, eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve uygun malzemeden yapılan yapay diş köküdür. İmplant'ların çeşitleri var mıdır? Evet. Seri kullanıma girdikten sonra değişik implant tipleri üretilmiştir. Ancak günümüzde en popüler olan implant tipi 'vida' şekilli olanlardır. Her hastaya implant uygulanabilir mi? İmplant vidaları belirli kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant konulması öngörülen bölgede, çene kemiğinin, bu implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekmektedir. Varolan kemiğin kalitesi de implant başarısını etkileyen faktörlerden birisidir. Ayrıca tedaviden önce ve implant ağızda kaldığı sürece dişetlerinin tamamen sağlıklı olması gerekmektedir.
Hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece implant uygulamasını engelleyecek bir üst yaş limiti yoktur ancak kemik gelişimi tamamlanmamış çok genç hastalara uygulanması tercih edilmeyebilir.
Endodonti

Endodonti dişlerde bulunan kök kanallarının tedavisi ile uğraşan bir branştır. Dişin mine ve dentin tabakalarının altında ''pulpa'' olarak adlandırılan dişin canlılığını sağlayan damar ve sinir paketinin bulunduğu bir bölüm vardır. Dişin kronunda ''pulpa odası'' adını alan bu bölüm diş köklerinin sonuna kadar uzanmaktadır.
Pulpanın herhangi bir sebeple iltihaplanması durumunda, dişin sinirinin alınarak, kanalların sterilize edilip ardından doldurulması gerekir. Kanal tedavisine ihtiyaç duyan hastalarımız genelde ağrı ve sıcakta hassasiyet şikâyetiyle bize başvururlar. Bu tip vakalarda dişin üzerine vurulduğunda (perküsyon) hasta ağrı duyar. Herhangi bir şekilde ağrıyla belirti vermeyen vakalarda diş ölmüştür ve kök ucunda lezyon oluşumu vardır. Bu tip vakaların teşhisi yüzde şişme veya röntgen alınması sonucu konur. Kliniğimizde klasik radyografilerin yanında dijital radyografilerde tedavinin her aşamasında kullanılmaktadır.
Pedodonti
.jpg)
Pedodonti ya da Pediatrik Dişhekimliği (Çocuk Dişhekimliği), daimi dişlenme tamamlanıncaya kadar çocuklarda ve pedodontiözel ilgi gerektiren bireylerde süt ve genç daimi dişlerin hastalıkları ve tedavisi ile ilgilenen dişhekimliğinin bir anabilim dalıdır.
Pedodonti, dişhekimliğinin yaşa bağlı olarak çalışan tek dalıdır. Pedodonti eğitimi ve klinik uygulamaları dişhekimliğinin çeşitli başlıklarını içerir. Bunlar; Çürükten koruyucu uygulamalar Süt ve daimi dişlerdeki çürüklerin restoratif ve kanal tedavileri Çocuklarda Gelişimsel anomalili dişlerde restoratif ve prostetik tedaviler Periodontal hastalıklardan koruyucu yöntemler Malokluzyonun erken dönem tedavileri ( koruyucu ortodonti)
Konservatif Diş Tedavisi

Diş çürükleri diş sert dokuları olan mine, dentin ve sementte daha çok koyu veya opak (beyaz) renklenmelerle birlikte görülen boşluklar şeklindeki hastalıklar olarak bilinmektedirler.
Ağızda bulunan bakteriler gıda maddelerinin ağızda kalan artıklarından kendi ihtiyaçları olan besin kaynaklarını elde etmek için asit salgılarlar. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına ve diş hekimlerinin kavite dedikleri boşluklara neden olmaktadırlar.
Beslenmelerinde asitli ve şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek olanlar bir de sularında florür oranı çok düşükse çok daha fazla çürük tehlikesi altındadırlar. Bakteri plağı tarafından oluşturulan aside karşı tükürük doğal bir savunma mekanizması oluştursa da tek başına çürüğü önleyemez. Tükürük akışını ve miktarını azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük oluşumunu hızlandırmaktadırlar. Bu nedenle de diş hekimleri tükürük akışını arttırdığı için şekersiz sakızları sıklıkla önerirler.
Dişeti Tedavileri
Dişeti rengi genellikle mercan pembesi olarak tanımlanır. Dişeti rengi kişiler arasında farklılıklar gösterebilir ve derideki pigmentasyon ile ilgili bir durumdur. Açık tenli insanlarda daha açık renkli görünürken esmer insanlarda daha koyu renkli görünür. Sağlıklı dişetinin yüzey yapısı pürtüklüdür ve portakal kabuğu görünümündedir. Dişetinin sağlığı bozulduğunda bu pürtüklü görünüm kaybolur. Dişeti sağlığının bozulmasına veya dişeti hastalığı olarak tanımladığımız duruma genellikle dişetinin üst kısmında ya da dişeti içinde biriken diş taşları neden olur.
Diş taşı temizliği; biriktiğinde dişetlerinde enfeksiyon, kanama ve ağrıya neden olabilen diş taşlarının, el aletleri ve ultrasonik aletlerle temizlenmesidir. Temizlenmediğinde, uzun dönemde diş çevresindeki kemikte harabiyet ve dişeti çekilmesi gözlemlenir. Diş taşı temizliğinin bir amacı da dişlerdeki lekelerin temizlenmesi ve dişlerin daha beyaz görünmesini sağlamaktır.
Küretaj; dişeti hastalığının ve diş taşlarının derin dokulara ilerlediği durumlarda dişeti cebinin içerisindeki bakteri odaklarının lokal anestezi ile temizlenmesidir.
Flep operasyonu; küretajla ulaşılamayacak bölgeler olduğunda bölge cerrahi olarak açılır, diş kökleri görerek temizlenir, dikişle kapatılır.
KANAL TEDAVİSİ
.jpg)
Her dişin içerisinde onun beslenmesini, duyarlılığını sağlayan sinir demetleri ve damarlar mevcuttur. Bu damar ve sinir demetine dişin pulpası denir.
Kanal içi sinirler zarar görüp iltihaplandığında, kendini iyileştirebilme özelliği olmadığı için ölür. Pulpa (sinir) ölümü en çok darbe almış, kırılmış bir dişte veya derin bir çürüğe bağlı olarak gelişir. Her iki durumda da bakteriler pulpaya ulaşır ve bir iltihaplanmaya neden olur. Böyle bir durumda çiğneme, baskı veya sıcak – soğuk gibi uyaranlar, aşırı
hassasiyet ve ağrıya sebep olabilir. Bunun yanı sıra pulpa iltihabı, ağrı kesiciler ile giderilemeyen ve kendiliğinden başlayan bir ağrıya da sebep olabilir.
Diş hekiminin bilgisi olmadan alacağınız ilaçlar -özellikle antibiyotikler- ağrınızı sadece geçici bir süre için erteleyebilirler. Uzun süre kullanılan antibiyotikler iltihabı daha dirençli hale getirmekte ve dişin tedavisini zorlaştırmaktadır.
Eğer pulpa iltihabı tedavi edilmezse, kök uçlarında ve çene kemiğinde iltihabın birikmesi sonucunca apse adını verdiğimiz “cerahat dolu keseler” oluşur. Kök ucunda oluşan bu apseler genişleyerek, kök etrafındaki kemik dokusunda yıkım yapabilir. İltihaplı pulpa çıkarılmadığında, ağrı ve şişlik görülür. Eğer uzun süre tedavi uygulanmazsa diş çekilmek zorunda kalabilir.
BLEACHING (DİŞ BEYAZLATMA)

Beyazlatma dişlerin yapısında (mine ve dentin tabakasında) oluşan renklenmeleri giderme işlemidir.
Dişlerin Renklenmelerini Etkileyen Faktörler:
Çevresel Faktörler: Fırçalama eksikliği,diyete bağlı kromojenler, diş yüzeyindeki bakteri plağı,dişin travmaya maruz kalması,çay-kahve-kırmızı şarap gibi renklendirici besinler.
Genetik Faktörler: Genetik faktörlerden dolayı diş renginin koyu olması, çocukluk döneminde kullanılan antibiyotikler, amelogenezis imperfekta – dentinogenezis imperfekta-florozis gibi diş dokusu hastalıkları.
Önceki Diş Tedavileri: Kanal tedavileri ve amalgam dolgulara bağlı renklenmeler.
Mesleki Nedenler: Metalik tuzlara maruz kalmak.
Beyazlatma işlemi öncesinde, beyazlatma uygulanacak dişlerde herhangi bir çürük, dişeti çekilmesi, dişeti iltihabı, dişlerde aşınma olmamalıdır. Bu gibi durumlarda önce gerekli tüm tedaviler yapılır daha sonra beyazlatma işlemine geçilir. Beyazlatma işlemi öncesinde renkleşmenin sebebi belirlenmelidir. Hangi tip beyazlatma işleminin uygulanacağı buna göre seçilir.
Beyazlatma işleminin dolgular ve kaplamalar üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Bu nedenle elde edilen diş rengine göre yenilenmeleri gerekir. Beyazlatma işlemi zamana ve hastanın alışkanlıklarına bağlı olarak geri dönen bir işlemdir. Bu nedenle belli aralıklarla yenilenmesi gerekir.