
Kadına yönelik şiddetin yıllardır katlanarak arttığı ülkemizde, zaten uygulanmayan kanunlar tümden kaldırılmak isteniyor.
Kadına yönelik şiddetten, ister kamusal ister özel yaşamda meydana gelsin, toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemlerinin anlaşılacağını belirten ve kadının korunmasını amaçlayan İstanbul Sözleşmesinin imzacısı olan ve yükümlülüklerini 6284 sayılı yasayla yerine getiren ülkemiz artık sözleşmeden çekilmek istiyor.
Peki İstanbul Sözleşmesi kadınlara hangi hakları tanıyor?
Taraf ülkeler:
- Gerek kamusal gerekse özel alanda tüm bireylerin, özellikle de kadınların şiddete maruz kalmaksızın yaşama hakkını sağlamak ve kadınları korumak için gerekli olan tüm önlemleri almalıdır.
- Sözleşmeye taraf devletler sadece vatandaşı olan kadınlar için değil, sığınmacı ve hukuki durumu ne olursa olsun göçmen kadınlar için de koruma sağlamalıdır.
- Şiddet mağdurunun ihtiyaçlarını karşılamak; danışma merkezi, sığınak, cinsel şiddet kriz masası gibi destek mekanizmaları kurarak kadınları koruma altına almalıdır.
- Kültür, töre, din, namus gibi kavramların şiddete gerekçe gösterilmesini önlemeli, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmaları yapmalıdır.
İmzalandığı 2011 yılında bile kadın cinayetlerinde önemli bir düşüş olmasına rağmen sonraki yıllarda siyasi irade tarafından fiilen devre dışı bırakılan bu hükümler şu anda hukuki olarak da devre dışı bırakılmak istenmektedir. Çünkü sözleşmede, bu maddeleri uygulamayan ülkeleri uluslararası alanda zor durumda bırakacak yaptırımlar da bulunmaktadır.
Yükümlülükleri yerine getirmemek suç olarak tanımlanmıştır. Yani, sözleşmeden doğan görevleri yerine getirmeyen görevliler ve devletlerden uluslararası alanda hesap sorulabilir.
Siyasi iradenin sorumluluktan kaçmasına izin vermemeli ve yaşam hakkımızı sonuna kadar savunmalıyız. Kadını dört duvar arasında, edilgen ve erkeğe muthaç bırakmak isteyen eril muhafazakar kesim, yıllardır İstanbul Sözleşmesi’nin ülkemizde aile kurumuna zarar verdiği ve kaldırılması gerektiğini dile getirmekteydi. Son zamanlarda bu iddiaları iktidar partisinden de destek bulmuştur.
Bizler yürürlükte olan yasalar uygulanmasını talep ediyoruz. Devletin kadınlara karşı görevlerini yerine getirmesini ve sözleşme hükümlerini uygulamasını istiyoruz.
ADO Kadın Komisyonu
-
ADO 19. ÇALIŞMA DÖNEMİ ARA RAPORU SUNUMUNA DAVET08.06.2023
-
25 MAYIS 2023 - “UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARINDA DİŞHEKİMLERİNİN ROLÜ”& “VİTAL VE DEVİTAL DİŞLERDE ENDODONTİK TEDAVİ ENDİKASYONLARI? APEKSOGENEZİS, APEKSİFİKASYON VE REVASKULARİZASYON” BAŞLIKLI KONFERANSIMIZ22.05.2023
-
İNFORMATİF DENTAL FOTOĞRAFÇILIK KURSUMUZ 21 MAYIS 2023 PAZAR GÜNÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ.22.05.2023
-
19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLU OLSUN!19.05.2023
-
ETİMESGUT - SİNCAN BÖLGE TOPLANTISI 18 MAYIS 2023 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.18.05.2023
-
KLİNİK BİLİMLER DERGİMİZİN YENİ SAYISI CİLT 12 SAYI 2 WEB SAYFAMIZDA YAYIMLANDI16.05.2023
-
PROF. DR. GÜNEŞ ESENDAĞLI’NIN "BAĞIŞIKLIK YANITLARINA GÜNCEL BAKIŞ" & PROF. DR. UMUT TEKİN’İN “SİNÜS LİFTİNGDE KEMİK HALKALARI : KLİNİK İPUÇLARI” KONULU KONFERANS GERÇEKLEŞTİRİLDİ.15.05.2023
-
EMEK BİZİM, GELECEK BİZİM!02.05.2023
-
ADO DEPREM BÖLGELERİNDE GÖNÜLLÜ HEKİMLERİ İLE BİRLİKTE KLİNİK ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR.04.05.2023
-
DR. ÖZGÜR YILDIRIM TORUN İLE "İNFORMATİF DENTAL FOTOĞRAFÇILIK’’ KURSU21.05.2023