22 Kasım Basın Açıklaması
Mesleğimizin 114. Yılını kutluyoruz…
14 Mart 1827’de kurulan Tıphane ve Cerrahane-i Amire, ülkemizdeki modern tıp öğretiminin ilk aşamasını oluşturur. Okul daha sonra Tıphane ile birleşerek 1938’de Mektebi Şahane adını almıştır. Sivil tıbbiyenin 1 Ekim 1908’de fakülte unvanını almasından sonra, 22 Kasım 1908’de bütçesi oluşturularak resmi bir yapıya kavuşturulan Dişçi Okulu, 28 Ekim 1909’da fiilen eğitime başlamıştır. Dişhekimliği okulunun kurulması ile birlikte dişhekimliği eğitimi de çağdaş bir şekil almıştır.
Ülkemizde 22 Kasım gününü içine alan hafta; Türk Dişhekimleri Birliği ve Odalarımız tarafından toplum ağız ve diş sağlığı farkındalığını arttırmak, doğru ağız ve diş sağlığı alışkanlıklarını kazandırmak, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olan ağız ve diş sağlığı konusunda izlenen politikaları değerlendirmek ve mesleki sorunlara dikkat çekmek amacıyla “Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanmaktadır.
114. Yılımızı buruk bir şekilde kutluyoruz. İsterdik ki; Dişhekimliği Günü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası gibi özel günleri, mesleğimizin sorunsuz ve ideal koşullarda yapılabildiği ülkelerde olduğu gibi mutlu bir şekilde kutlayalım. Ülkemizde yıllardır tartışılan sorunların bugün halen gündemimizde olması ve hatta katlanarak artması mesleğimizin kanayan yarası olmaya devam etmektedir.
Sağlık hizmetleri tüm bireyler için “ihtiyaç” ya da “tüketim” maddesi değil, en temel insan hakkıdır. Birçok uluslararası belgede de bu şekilde tanımlanmaktadır. Herkese ulaşılabilir, nitelikli ve eşit sağlık hizmeti sağlamak devletin görevidir. Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve derin yoksulluk nedeniyle halkımızın sağlık hizmetlerine erişimi olumsuz yönde etkilenmiştir. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan dokümanlarda, sağlık emek gücünü nitelikten çok niceliksel anlamda artırma ve esnek istihdam politikaları, performansa dayalı ücretlendirme gibi önerilerle birlikte yer almıştır. Ayrıca sağlıkta dönüşüm programıyla suni olarak yaratılan ve sağlık çalışanlarını tüketen “kışkırtılmış sağlık hizmeti talebi” de başka bir problemdir. Sağlık okuryazarlığının toplumda eksikliği; koruyucu sağlık hizmetlerinin düşük düzeyde kullanımı, semptomatik dönemde sağlık bakımı arayışında gecikme, bireyin tıbbi durumunu anlamasında yetersizlik, tıbbi öneri/talimatlara bağlılıkta yetersizlik, öz-bakım yetersizliği ve mortalitede artış gibi problemlerle birlikte “sağlıkta şiddeti” de maalesef körüklemektedir. Yanlış yürütülen bu sağlık politikalarına son verilmesi ve genel bütçeden sağlığa ayrılan bütçenin artırılması ile birlikte, ülkemizin kaynaklarının sınırlı olduğunu bilincinde olarak var olan kaynakların verimli kullanılması, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetini önceleyen-güçlendiren politikalara geçilmesi gerekmektedir.
Bu anlamda meslek örgütü olarak meslektaşlarımız ile birlikte sağlık hizmetinin üretimi, sunumu ve ulaşılabilirliğini katılımcı bir anlayışla değerlendirmek, mevcut sistemi sosyal adalet ve temel hak boyutlarıyla yeniden şekillendirmek için katkı sunmaya hazırız.
Nitelikli insan gücü planlaması, ülkelerin kaynaklarını verimli kullanmak adına en çok önem verilen konulardan biridir. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de dişhekimliği eğitimi en maliyetli eğitimlerden biridir. Bu anlamda "dişhekimliği eğitiminde insan gücü planlaması"nın daha da önem kazandığı bir gerçektir. 2002 yılına kadar Dişhekimliği Fakülte sayısı 19 iken bugün 104’e ulaşmış, daha da açılması planlanmaktadır. Plansız ve popülist şekilde artan Dişhekimliği Fakülteleri ve öğrenci kontenjanlarına rağmen eğitimden sorumlu öğretim üyesinin sayısal yetersizliği, fakültelere ayrılan bütçelerin düşüklüğü, teknik açıdan yetersizlik; Dişhekimliği eğitiminin kalitesinin düşmesine, emeğimizin değersizleştirilmesine neden olmakla birlikte toplum sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir. Fakülteler ve kontenjanlarındaki sayısal artış her ne kadar gurur kaynağı gibi gözükse de elde edilen verilerle toplumu ağız diş sağlığında dünya standartlarına taşımadığı belirlenmiştir. Ayrıca yürütülen yanlış politikalar sebebiyle yeni mezun meslektaşlarımızın istihdam problemi ile karşı karşıya gelecek olmaları kaçınılmaz bir sonuçtur.
Tüm meslektaşlarımızın çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek temel ücreti alması zaruridir. Ayrıca kamudaki meslektaşlarımız için herhangi bir baskı unsuru olmadan olumlu ve nitelikli çalışma koşullarının sağlanması gerekmektedir.
Anayasa’nın 135. maddesi ile kamu kurumu niteliğinde kurulmuş meslek birliklerinin ve odalarının görevlerini yerine getirebilmesi için kamusal yetkilerinin korunması zorunludur ve bu zorunluluk demokrasinin güvencesidir. Meslek Birliklerimizin özerkliğine, yapısının zayıflatılmasına yönelik müdahalelere karşı duracağımızı bir kez daha ifade etmek isteriz.
Bunca olumsuzluklara rağmen bizler, toplumun ve bireylerin ağız diş sağlığının iyileştirilmesini ve nitelikli dişhekimliği hizmetinin sunulmasını amaç edinmiş politikalar çerçevesinde çalışmaya devam edeceğiz.
Sağlık ordumuzun vazgeçilmez bir parçası olan tüm meslektaşlarımızın Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftasını ve Dişhekimliği Gününü kutluyoruz.
Ankara Dişhekimleri Odası
-
TDB 20. DÖNEM GENEL KURULU’NA YÖNETİM KURULU VE DELEGASYONUMUZLA BİRLİKTE KATILIM SAĞLADIK.04.11.2024
-
DİŞHEKİMLERİNİN YENİ NESİL ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZLARI KULLANMALARI HAKKINDA AÇIKLAMA03.11.2024
-
ATATÜRK 1 FİLMİ ORGANİZASYONUMUZ GERÇEKLEŞTİRİLDİ.29.10.2024
-
22 KASIM CUMA GÜNÜ ANITKABİR'DEYİZ30.10.2024
-
GELENEKSEL DİŞHEKİMLİĞİ BALOMUZA DAVET30.10.2024
-
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN28.10.2024
-
KATLEDİLEN KADINLAR İSYANIMIZDIR!27.10.2024
-
İDARİ PARA CEZASINA İTİRAZ İÇİN ÖRNEK DİLEKÇELER24.10.2024
-
İNSANLIK DIŞI SUÇ ÖRGÜTÜ YENİDOĞAN ÇETESİ'Nİ LANETLİYORUZ.21.10.2024
-
ATATÜRK FİLMİ SİNEMA ETKİNLİĞİ21.10.2024