Odamıza son günlerde sıklıkla ulaşan sorular arasında Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 54567092 sayılı yazı ile muayenehane dahil tüm sağlık kurumlarında çalışan dişhekimlerinden adli sicil beyanı istemiştir. Yazıda engel durumda olanlardan halen çalışma belgelerinin iptal edilmesi, çalışma başvurusunda bulunanların ise çalışmalarına izin verilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Bu yazılar uyarınca ne yapılması gerektiği konusunda hukuk danışmanlarımızca oluşturulmuş olan görüş meslektaşlarımızın bilgisine sunulmuştur.
Adli Sicil Kanunu ve buna bağlı hazırlanan Yönetmelikte adli sicil kaydının tanımı bulunmakta, adli sicil beyanına ise yer verilmemektedir. İlgili yazılarda adli sicil beyanı tanımlanmamıştır. Adli sicil beyanının kişinin kendi beyanı anlamına mı geldiği yoksa ilgili idari birimlerden alınan kaydın mı istendiği söz konusu yazılardan anlaşılmamaktadır. Hukuki güvenlik ilkesine aykırı işlem bu nedenle hukuka aykırıdır.
Öte yandan işlemdeki diğer hukuka aykırılık istenen beyanın hizmetle bağı kurulmadan getirilen bir yükümlülük olduğudur. Hukuki görüşe konu yazılarda meslek icrası ile bir bağı kurulmadan kişiden adli sicil beyanında bulunması istenmektedir. Bir hekimin mesleğini uygulamasını engellemeyi haklı gösterecek sebep, kişinin bu mesleği yerine getiremeyecek olmasıdır. Adli sicil beyanı bu nitelikte bir cezasının olup olmadığı ile sınırlı istenebilmelidir. Bunun ötesine geçilerek mesleki uygulama ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir takım suçların olup olmadığının bilgisinin edinilmesi ise hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.
Ayrıca Anayasa’nın 70. maddesinde, hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiç bir ayrımın gözetilemeyeceği kurala bağlanmıştır. Kısıtlama ile yürütülen hizmet arasında günün koşullarına ve gerçeklerine uyan ve zorunlu bir neden sonuç bağının kurulması gerekmektedir. Kaldı ki idareye verilen yetki türev yetkidir. 1219 Sayılı Yasa hangi suç tiplerinin mesleğin icrasına engel olacağını sınırlı sayıda saymıştır. İstenen beyan, hekimin bu suçlardan adli sicil kaydının olup olmadığı ile sınırlı olmalıdır. Bu çerçevenin ötesine gidilmesi, herhangi bir sınır koyulmaması idarenin Yasa’ya dayalı ve o sınırlılıkta işlem yapabileceği gerçeğini yok saymaktadır.
Tüm bu nedenlerle adli sicil beyanı ibaresinin dayanağının olmadığını ve bu beyanın sınırsız biçimde istenmesinin hukuk devleti ilkelerinde yeri bulunmadığı yönündeki hukuki görüşümüzü bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Sağlıkla kalın,
Neslihan SEVİM
Ankara Dişhekimleri Odası
Genel Sekreteri
-
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!23.04.2024
-
ANKARA DİŞHEKİMLERİ ODASI 20. OLAĞAN GENEL KURULU 20.04.2024 TARİHİNDE ANKARA TİCARET ODASI’NDA YAPILDI20.04.2024
-
ANKARA DİŞHEKİMLERİ ODASI 19.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU19.04.2024
-
İL SAĞLIK VE İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜKLERİ DENETİMLERİ HK.18.04.2024
-
AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI HİZMETİNDE KULLANILAN CİHAZLARIN KALİBRASYONU HAKKINDA18.04.2024
-
SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN17.04.2024
-
ADO 6. ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU 30.03.2024 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.30.03.2024
-
ODA BU AİDATLARLA NE YAPIYOR? AİDATLARIMIZ NEREYE GİDİYOR?29.03.2024
-
28.03.2024 TARİHLİ BİLİMSEL ETKİNLİĞİMİZ29.03.2024
-
ADO BASKET TAKIMIMIZI TEBRİK EDİYORUZ.29.03.2024